“Barış’la yeni tanıştığımızda güzel gözlerinde merak ve ne istediğini bilmenin getirdiği sakinliği gördüm..Gerektiği zaman ve yeteri kadar konuşuyordu smiley Sonraları, hedeflerini sorduğumda aldığım içten/samimi cevabı (ilkokuldaydı ve İtalya ile ilgili planları vardı smiley onun da benim gibi “sevgi ve güven dolu” bir yakınlık hissettiğini anlamamı sağladı..Gerçek ve içten sevginin gözlerde ve davranışlarda/tutumlarda olduğunu öğrendim Barış’tan..Coşkunun, sevginin, güvenin ve yakınlığın her çocuktan/gençten farklı şekillerde aktarıldığını ve bunu nasıl anlayacağımı/açığa çıkaracağımı öğrendim aynı zamanda.. En önemlisi de insanın ne istediğini bilmesinin yaşla başla ilgisi olmadığını öğrendim Barış’tan…(özlemocak)”

Sözü ona bırakıyorum;

“Müzikle tanışmam çok erken yaşta, herhalde müziğin ileride hayatımın önemli bir parçası olacağı içlerine doğmuş, daha bir yaşımı tamamladığım doğum günümde ailemin bana oyuncak bir piyano almasıyla başladı. Daha sonra babamın bildiği bir iki parçayı benden daha iyi çalışını kıskanmam sonucunda kendi kendime org çalma hevesim ailemce keşfedilip, kısa zamanda Özlem Ocak ile derslere başladık. 8 yaşımdan lise hayatımın ortalarına kadar her cumartesi 1-2 saatimi sınavlar ödevler demeden Özlem Abla ile piyano çalmayı öğrenerek, oldukça keyifli bir şekilde geçirdim.

Ben her ne kadar klasik müzikten çok zevk alsam da Özlem Abla hiç bir zaman tek bir tarz ile bizi sıkmadı, zaman zaman özel istek ile çalmak istediğimiz parçaları notaya dökerek öğrenmeyi keyifli hale getirdi. Çocuklarla iletişimi çok sıcak olan bir insan olmasından dolayı da aile zoruyla piyanoya başlayanlar dahil herkese bu enerjisini yansıtabiliyor. Piyano çalmayı öğrenerek kazandığım müzik altyapısı ile ileriki yıllarda gitar, yan flüt, mandolin, akordiyon gibi çeşitli enstrümanları konserlerde çalabilecek hale gelmemde de Özlem Abla’nın emeği büyük.

Şu anda tamamen piyanoya odaklı bir müzik hayatım olmasa da müzik yapmak zaman zaman stresten kurtulmak, kafa dağıtmak ve eğlenmek için benim için önemli bir araç. Özellikle Kadıköy Anadolu Lisesi’nde okurken oluşturduğumuz ilk müzik grupları ile yeni yeni keşfettiğimiz Pink Floyd’u yorumlamak, ODTÜ’de okuduğum yıllarda da Zahter grubuyla Türk halk müziğinin modern ve çok sesli uyarlamalarını yaparken kendi müziğimizin zenginliğini keşfetmek benim için hep hatırlayacağım güzellikte anılar.

Şu anda bir makina mühendisi olarak İtalya’da yaşıyorum. Dağcılık, kaya tırmanışı, dağ bisikleti ve kayak gibi sporlarla ilgileniyor, amatörce doğa fotoğrafçılığı yapmaya çalışıyorum. Bir yandan da müzik yapmak beni başka dünyalara sürükleyen en keyifli uğraş olmaya devam ediyor, her zaman edecek de…

barış seber